Küba’dan ABD’ye ‘terör’ yanıtı

Küba Dışişleri Bakanlığı, ABD Dışişleri Bakanlığı’nın 13 Mayıs tarihli kararıyla Küba’yı “ABD’nin terörle mücadelesinde tamamen işbirliği yapmayan ülkeler listesi”ne almasına sert yanıt verdi.

Küba Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan “Küba terörizmi ve politik manipülasyonu kınıyor” başlıklı açıklamada ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kararının tek taraflı, keyfi, dayanaktan yoksun bir karar olduğu, herhangi bir geçerliliğinin ve uluslararası desteğinin olmadığı dile getirildi.

 

Küba, ABD’nin bu kararının, kendi egemen kararlarında onunla aynı doğrultuda hareket etmeyi reddeden ülkeleri karalama ve bu ülkelere baskı yapma niyetine bir yenisini eklemekten başka bir anlamı olmadığını vurguladı.

ABD Dışişleri Bakanlığı’nın kararının temel gerekçesi olarak sunduğu Küba topraklarında Kolombiya Ulusal Kurtuluş Ordusu (ELN) üyelerinin varlığına ilişkin ise Küba Dışişleri Bakanlığı ayrıntılı bir açıklama yaptı.

ELN heyeti Küba’da çünkü…

Açıklamada şöyle denildi:

“ABD hükümeti tarafından sunulan ana argüman Küba topraklarında Kolombiya’nın Ulusal Kurtuluş Ordusu’nun (ELN) barış görüşmeleri heyeti üyelerinin varlığıydı. Geniş bir kesim tarafından bilindiği gibi, Ekvador ani bir biçimde barış görüşmelerine ev sahipliği yapmaktan vazgeçtiği ve Kolombiya hükümeti ile ELN’nin talebi üzerine barış süreci Mayıs 2018’da Havana’ya taşındığı için ELN’nin barış görüşmeleri heyeti Küba’da bulunuyor.

Bu barış görüşmeleri 7 Şubat 2017’de Ekvador’un Quito kentinde başlamıştı. Küba Brezilya, Şili, Ekvador, Venezuela ve Norveç’le birlikte tarafların talebi üzerine barış sürecinde garantör olmuşlardır.

Ivan Duque Marquez’in 7 Ağustos 2018’de Kolombiya Devlet Başkanlığı görevine gelmesinin ardından hükümetinin temsilcileri 8 Ağustos gününden Şubat 2019’a kadar Küba ve ELN heyetiyle Santos başkanlığında başlayan diyaloğun sürmesi için çok sayıda görüşme yapmışlardır – bu süreç ülkemizce gizliliğe bağlı olarak gözlemlenmiş ve Küba garantör olarak buna sıkı sıkıya bağlı hareket etmiştir.

17 Ocak 2019’da Bogota’daki Polis Kadet Akademisi’nin bombalanmasının ardından Küba Cumhuriyeti başkanı ve Dışişleri Bakanı derhal Kolombiya hükümetine, halkına ve özellikle bombalama olayının kurbanlarının yakınlarına taziyelerini sunmuş ve Küba’nın tüm terörist eylem, yöntem ve pratikleri bütün biçimleriyle reddettiği ve kınadığına dair pozisyonunun bir kez daha altını çizmiştir.

Daha sonra Kolombiya hükümeti Küba’daki ELN barış görüşmeleri heyetine karşı siyasi ve yasal adımlar atmış ve barış diyaloğunu durdurmuştur.

Buna ek olarak Uyuşmazlık Durumu Protokolü’nü görmezden gelmeye karar vermiştir. Böylelikle bir devlet olarak diğer altı ülkenin de imzaladığı taahhütlerini açıkça terk edip onları ihlal etmiştir.”

Kolombiya ‘Uyuşmazlık Protokolü’nü uygulamadı

Uyuşmazlık Protokolü’nün Kolombiya hükümeti, ELN ve garantör ülkeler tarafından yapılan barış görüşmeleri çerçevesinde 5 Nisan 2016’da imzalandığı belirtilen açıklamada şöyle denildi:

“Protokol görüşmelerin kesilmesi durumunda gerilla heyetinin Kolombiya’ya güvenli olarak dönmesini ifade etmektedir.

Küba hükümeti, üzerinde anlaşılan belgelere dayanarak protokolün uygulanması gerektiğini söylemiştir ve bugün de söylemektedir.

Uluslararası toplum tarafından ve Kolombiya’da silahlı çatışmanın müzakerelerle sona erdirilmesine bağlı çevreler tarafından da geniş ölçüde desteklenen bu yaklaşım kabul görmüş evrensel bir uygulamadır. Ki bu uygulamanın uluslararası hukuk ile garantör ve görüşmelere ev sahipliği yapan bir ülkenin taahhütlerine uygun olduğu defalarca onaylanmıştır.

ELN barış görüşmeleri heyeti üyelerinin hâlâ Küba’da olmasının sebebi bu protokolün uygulanmamasıdır.”

Kolombiya hükümetinin bu süreçte Küba’ya karşı bir dizi düşmanca adım attığını dile getiren Küba Dışişleri Bakanlığı bu adımların Küba’nın barış sürecine katkısını sorgulanır hale getirmek için manipülasyon amacı taşıdığını belirtti. Açıklamada bu adımlardan birinin de Küba’ya yönelik ABD ablukasının kaldırılması için her yıl BM’de yapılan oylamada Kolombiya’nın 2019 yılındaki oylamada ilk kez çekimser kalarak 1992’den beri devam eden tutumunu değiştirmesi olduğu ifade edildi.

ABD’nin Küba’yı “terörle mücadelesinde işbirliği yapmayan ülkeler” listesine aldığı gün Kolombiya hükümetinin “Barış İçin Yüksek Komiseri” Miguel Ceballos Arévalo’nun bu kararı Kolombiya hükümetini “tanımak” olarak nitelemesi ve Küba’dan ELN heyeti üyelerini Kolombiya’ya göndermesini talep etmesi de açıklamada hatırlatıldı.

Ceballos’un bu açıklamasının kendi ülkesinde de eleştirildiği ve Kolombiyalı siyasetçilerin hükümetten Uyuşmazlık Durumu Protokolü’nün neden görmezden gelindiğini açıklamalarını talep ettikleri bildirildi.

ABD’den yöneltilen terör eylemlerinde binlerce Kübalı yaşamını yitirdi

Küba’nın bizzat ABD hükümeti tarafından korunup kollanan grupların terörist saldırılarının hedefi olduğunu da vurgulayan Küba Dışişleri Bakanlığı, ülkenin geçmişte doğrudan ABD hükümeti tarafından işlenen devlet terörüne de hedef olduğunu bildirdi. Açıklamada bu eylemlerde 3 bin 478 Kübalının öldüğü ve 2 bin 99 Kübalının yaşamlarını engelli olarak sürdürmek zorunda kaldığı ifade edildi.

ABD, Küba Büyükelçiliğine silahlı saldırı konusunda hâlâ sessiz

ABD’deki Küba Büyükelçiliği’ne 30 Nisan tarihinde yapılan silahlı saldırıyı da hatırlatan Küba Dışişleri Bakanlığı, ABD’nin bu saldırıdan sonra tamemen sessizliğe büründüğünü ve ne bir kınama açıklaması yaptığını ne de ABD topraklarında Küba’nın kurumlarına saldırıda bulunan terörist kişi ya da grupları engellemek üzere bir çalışma başlattığını vurguladı. Bu saldırının ardından çok sayıda ülkede Küba’nın diplomatik misyonlarına yönelik tehditlerde bulunulduğu vurgulanan açıklamada, ABD hükümetinin bu yaklaşımının suç ortaklığının ifadesi ve terörizmin onaylanması olarak algılanmak tehlikesini doğurduğuna işaret edildi. Açıklamada “Bu Küba’ya karşı saldırgan ve şiddeti kışkırtıcı politikayla bağlantılıdır. Kübalı sağlık personelinin ikili işbirliği altında çalıştığı ülkelere bile yayılmıştır” denildi.

Küba başta devlet terörizmi olmak üzere terörün her türlüsünü reddeder

Küba’nın terörizmi kınamasının ve ona karşı kararlı eylemlerinin anayasasında teminat altına alındığı ifade edilen açıklamada Küba’nın başta devlet terörizmi olmak üzere terörizmin her biçim ve dışavurumuna mutlak ve kategorik olarak karşı çıktığı ve bunun ilgili yasalarda ifade edildiği kaydedildi.

Açıklamada “ABD hükümetinin terörizme karşı tutumunda böyle bir kategorik ifadeyi dile getirebileceğinden kuşku duymak için fazlasıyla sebep vardır” denildi.

Küba Dışişleri Bakanlığı ayrıca Kolombiya hükümetinden barış sürecinde garantörlerin rolüne ve ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Küba’yı dahil ettiği liste hakkındaki tutumuna dair pozisyonunu da açıklamasını istediklerini duyurdu.

Açıklamanın sonunda “Terörizmin bir kurbanı olan ülke olarak Küba böylesi hassas bir konuda manipülasyonun ve siyasi oportünizmin her türlüsünden esef duymaktadır” denildi.