Venezuela seçimleriyle ilgili medya yalanları

Venezuela’da önceki gün Ulusal Kurucu Meclis için sandığa gidildi. ABD yanlısı medyanın, alışıldığı üzere ülkedeki “petrolü” de öne çıkartan Venezuela karşıtı karalama kampanyası sürerken yapılan seçimlerde 8 milyondan fazla seçmen oy kullandı.

Venezuela’nın egemenliğini hedef alan müdahaleler devam ederken, teleSUR, seçimler ve Venezuela’ya dair medya yalanlarını derledi.

‘TARİHİ SEÇİM SÜRECİNİN NASIL GERÇEKLEŞTİĞİ ÇARPITILIYOR’

teleSUR‘da yer alan yazıda, anaakım medyanın “tarihi seçim sürecini” çarpıttığı belirtilirken bunun örnekleri sunuldu.

ABD gazetesi Washington Post, seçim kararı için “oylama yapma kararı Venezuela halkının acılarını uzatacak ve derinleştirecek” derken, tamamen yanlış bir biçimde 2.8 milyon kamu çalışanının oy vermemesi durumunda “işini kaybetme riskiyle karşı karşıya olduğunu” iddia etti.

‘DOĞRUDAN TRUMP YÖNETİMİNE KARŞI YAPILIYOR’

Washington Post, daha da ileriye giderek Venezuela içerisinde yapılan seçimlerin, ABD Başkanı Donald Trump’a “doğrudan meydan okuma” anlamına geldiği öne sürüldü. Buna sebep olarak Trump yönetiminin seçimlerin iptalini istemesi gösterildi.

ABD karşıtlığıyla bilinen Nicolas Maduro yönetimine saldıran gazete, Venezuela’daki Bolivarcı yönetim için “Batı Yarımküre’nin en yeni diktatörlüğü” nitelemesini kullandı.

Ancak yapılan haberde mevcut Venezuela anayasasının Ulusal Kurucu Meclis toplanması için seçim yapılması hakkı tanıdığı ve halk tarafından seçilecek Ulusal Kurucu Meclis üyelerinin tam bağımsızlığı olduğuna dair bir bilgi yer almadı.

ALMAN BASINI PANİKTE: SOSYALİST DİKTATÖRLÜK

Alman yayını Deutsche Welle ise Venezuela’da yapılan seçimlerin “sosyalist diktatörlüğün temelini atacağını” öne sürerek seçimlere saldırdı.

Deutsche Welle tarafından yapılan haberde Ulusal Kurucu Meclis’in halk tarafından seçildiğini ve bu meclis tarafından yapılacak yeni anayasanın da halk tarafından onaylanacağını görmezden gelindi. 

BBC’YE GÖRE SUÇLU SEÇİMLERİ KORUYAN ORDU

Ülkedeki ABD destekli sağcı çeteler, seçim sürecini baltalamak için Caracas’ta seçimlere saldırırken, İngiltere medya kanalı BBC, yaşanan ölüm ve yaralanmaların sorumlusu olarak orduyu gösterdi.

Buna karşın yapılan haberde şiddet kullanan sağcıların 8 Venezuela askerini ağır biçimde yaraladığı söylenmedi.

Venezuela Savunma Bakanlığı tarafından yapılan açıklamada, ölüm ve yaralanmaların hiçbirinin güvenlik güçlerince yaşanmadığı, güvenlik güçlerinin seçim sürecini korumaya çalıştığı vurgulandı.

CNN’DEN YALANLAR

Venezuela hükümetine karşı düşmanca yayınlarıyla bilinen CNN, hiçbir devlet kurumunun kontrol etmesine izin olmayan Ulusal Kurucu Meclis’in, “Maduro tarafından kontrol edileceğini” ve Maduro’ya “çok fazla siyasi güç vereceğini” iddia etti.

Bununla da yetinmeyen CNN, 545 üyesinin tamamı halk tarafından seçilen ve yeni anayasayı yapmakla görevli kurucu meclisin “Maduro tarafından değiştirileceğini” öne sürerek devasa bir yalana daha imza attı. Bu durumun daha önce hiç görülmediği ve bu yönde bir açıklama da olmadığı biliniyor.

KANADA’DAN ‘BOYKOT’ YALANI

Kanada yayını Globe and Mail, “seçmenler seçimi boykot” etti diyerek seçimlere katılımı gözardı etti.

“Caracas boşaltılmış sokaklarıyla ve boş sandıklarla tamamen terk edilmiş gibiydi” diyerek seçim görüntülerini tamamen yok sayan yayın, bunun “seçimin meşruiyetine zarar verdiğini” de öne sürdü.

Ancak 8 milyon seçmenin oy kullandığı seçimden, Bolivarcı hükümetin zaferle çıkmasının ardından Caracas’ta da kutlama yapıldığı görüldü. Başkent Caracas’tan bir fotoğraf:

‘PETROL ZENGİNİ ÜLKENİN DEMOKRASİSİNİ BİTİRECEK’

The Guardian da Venezuela’da bulunan petrolü öne çıkartarak, seçimlerin “petrol zengini ülkede demokrasiyi bitireceğini” iddia etti.

Yine seçimlere karşı çıkan yayınlardan The New York Times da, halkın katıldığı seçimleri “Venezuela Oy Vermeye Hazırlanırken, Kimileri Demokrasinin Sonundan Korkuyor” manşetiyle görmeyi uygun buldu.

Yayımlanan yazıda, “Maduro’nun sol hareketinin ülkedeki kontrolünü pekiştirmek için radikal bir plan hazırlığında olduğu” söylendi.

Ülke seçime giderken The New York Times, Maduro’nun “sokaktaki eylemcilerle müzakere yapmayı reddettiğini” de öne sürdü. Buna karşın Maduro, barışçıl diyalog için çağrıda bulunmuştu.

Maduro ve Bolivarcı yönetimden gelen açıklamalardaysa, Latin Amerika’ya 1960’lı yıllardan beri diktatörlükleri getirmiş olan ABD müdahalesine karşı çıkılacağı vurgulanıyor.

http://haber.sol.org.tr/dunya/venezuela-secimleriyle-ilgili-medya-yalanlari-204728