San Isidro Hareketi

17 Mart 1960’da ABD tarafından “Küba’ya Karşı Gizli Eylem Programının” kabul edilmesinden beri yaklaşık 60 yıldır Küba Sosyalist Cumhuriyeti, insanlık tarihinin en uzun süreli ablukasına direniyor. Sosyalizmin tüm dünyaya örnek olması fikrinden ödü kopan Amerika Birleşik Devletleri, sadece 1990’ların başından bu yıla kadar, devrimi yok etmek için Küba karşıtı projelere 261 milyon dolardan fazla para ayırdığını bildirmişti(1). Diğer tarafta sosyalist Küba ise, Küba Para Projesi’ne göre, ‘demokratik katılım ve sivil toplum’ olarak tanımlanan amaç için 124 milyon dolardan fazla, ‘insan haklarına’ 38 milyon ve ‘medya ve serbest bilgi akışı’ için 25 milyon dolardan fazla kaynak ayırmıştı(1). Bugün gelinen noktada, ABD yönetimi 227 yasa tasarısı ile Küba’nın ticaretini ve ekonomik gelişimini açlıkla terbiye etmeye çalışıyor.

Ekonomik ve ticari ablukaya ek olarak, sıkça başvurulan bir diğer silah ise ABD’li siyaset bilimci Gene Sharp’ın ana hatlarıyla açıkladığı “yumuşak darbe” stratejisi. Ukrayna, Maidán, Venezuela, Bolivya gibi örneklerde olduğu gibi bu strateji, kültür ve medya üzerinden çarpıtma ve yalan haberleri yayarak itibarsızlaştırma, istikrarsızlaştırma politikası. Bu yazımızda, medya uzmanı Javier Gómez Sánchez’in(2) tanımladığı haliyle kültür ve medya savaşına dönüşen bir yumuşak darbe örneği olan ve ABD hükümeti tarafından finanse edilen San Isidro Hareketi ve Denis Solís tutuklamasını konu almak istedik. Yazımızda hem Küba Komünist Partisi’nin ulusal yayın organı Granma Gazetesi haberlerini derlemeye çalıştık hem de sosyal medya, youtube üzerinden karşıt haberleri ekleyerek bu karalama kampanyasına Küba Devleti’nin verdiği yanıtları aktarmayı hedefledik.

Hareketin ismini aldığı San Isidro Mahallesi, 19. yüzyılın sonundan kurulan Eski Havana’nın bir mahallesi. Devrimin zaferiyle hayatın değiştiği 1959 yılına kadar bir “tolerans bölgesi” olarak kabul edilen, eğlenceli ve ucuz seks arayışıyla karaya çıkan Yankee Deniz Piyadeleri’nin varlığından taciz edilen, mütevazı insanlardan oluşan bir mahalleydi. Bugün, yani devrim sonrası Küba’da, bu mahallede 14 aile hekimliği ofisi, bir tıp kliniği, bir veteriner kliniği, üç çocuk bakım merkezi, bir anaokulu ve dört okul bulunuyor(3). Elbette Küba’yı istikrarsızlaştırmak ve devrimi yok etmek için çalışan Hareket bu dönüşümü değil, birazdan bahsedeceğimiz temelsiz haberleri dünya kamuoyuna sunuyor.

2018 yılında kurulan ve kimi sanatçılardan oluşan San Isidro Hareketi, ABD Büyükelçilik yetkilileri ve CIA ile işbirliği yapan Miami yerleşimli birçok örgüt tarafından fonlanan bir karşı devrim hareketi. Misyonu, yukarıda bahsettiğimiz yumuşak darbe stratejisiyle uyumlu olarak, sosyal medya aracılığı ile ülkede birçok farklı alanda düşünce özgürlüğü olmadığına dair karşı propaganda yaratmak ve ABD hükümetinin Küba’yı soykırım derecesinde etkileyen ablukasını sürdürmesini meşrulaştırmak. Genel anlamıyla, Küba’nın eğitim, sağlık, insan hakları konularında dünya kamuoyunda yarattığı olumlu algısını ve BM İnsan Hakları Konseyi üyesi seçilmesiyle kabul edilen devrimin örnek niteliğindeki sicilini gözden düşürmek, itibarsızlaştırmak. İtibarlı örnek olarak dünya genelinde yürütülen ve Küba’nın 2020 yılı Covid-19 döneminde sunduğu sağlık hizmeti dayanışmasını takdir etmek için talep edilen Nobel Barış Ödülü kampanyasını gösterebiliriz.

Hareketin Üyeleri Kimler?

Grubun lideri olarak tanımlanan Luis Manuel Otero Alcántara, Havana’daki ABD Büyükelçiliği’nde çalışırken Küba ABD Konsolosluğu İç İşleri Sorumlusu Mara Tekach tarafından eğitilen ve teşvik edilen kapsamlı bir provokasyon siciline sahip. Küba halkına yönelik soykırım ablukasının sıkılaştırılmasını teşvik eden ABD kongre üyeleri, Alcántara’nın hayran olduğu politikacılar arasında yer alıyor. Hareketin bir diğer üyesi ise çevrimiçi yayınlardan birinde, Küba’daki kafeterya, berber, mağaza ve birçok tesiste çıkarılan yangın saldırılarının sorumlusu terörist William González Cabrera’yı selamladı(3). Yani bu hareket açıkça ABD Büyükelçiliği ve devrim karşıtı gruplarca, Washington ve Miami tarafından fonlanıyor ve örgütleniyor.

Denis Solís González ise 19 yaşında bir rap şarkıcısı. San Isidro Hareketi ve karşı devrimi örgütleyen kişilerle birlikte çalışıyor. Bu amaca hizmetle müzik üretimi gerçekleştiriyor. Solís aynı zamanda, barışı bozduğu için çok sayıda idari para cezası alan, turistleri taciz ettiği için iki resmi uyarısı bulunan ve ABD Büyükelçiliği memurlarının bu saldırı sürecini desteklediği bir tweetinde “iş arkadaşı”(4) olarak bahsettiği bir kişi. Trump’ın kendi başkanı olduğunu söylediği videolar yayımlıyor ve kendisini Küba Hükümeti’ne “muhalif” olarak tanımlıyor. Granma Gazetesi’nde yer alan köşe yazılarında Solís, Küba’nın sömürgeleştirilmesine hizmet eden “la Malinche” olarak tanımlanıyor. Bu ifade, tartışmalı bir tarihsel figür olan sömürgeci Cortez’in, sevgilisi ve tercümanı ve Meksika’nın fethine katkıda bulunan bir köle kadın olan La Malinche’den geliyor. Kraliyet İspanyol Akademisi’nin sözlüğüne göre, Malinche(erkek) ya da malinchista(kadın) bugün “vatana ihanet eden kişi, kurum ya da hareketi” ifade ediyor(4).

Uluslararası kültür kurumu Küba Rap Ajansı, Küba’da sanatsal düşünce özgürlüğüne müdahale edilip edilmediği konusunda yaptığı açıklamalarda Solís’in Küba hip hop temsilcisi olarak düşünülemeyeceğini ve savunduğu çıkarların Küba Devrimi’ne karşı planlanmış yıkıcı eylemlerin bir parçası olduğunu dile getirdiler(3).

Tezgahlanmış propaganda süreci nasıl gelişti?

6 Kasım 2020’de Küba polisi, bir soruşturma kapsamında Solís ile görüşmek üzere evine gitti. Solís, polis memuruna birçok küfür içeren hakaret sözleri etti ve tehdit etti. Solís, polis memurunu aşağıladığı için Ceza Kanunun 144.1 maddesinde dayanarak gözaltına alındı. 9 Kasım 2020 tarihinde Solís, 8 ay hapis cezasına çarptırdı ve hakkındaki suçlamaları kabul etti, hatta savundu(4).

Buna karşın, San Isidro Hareketi gibi bazı örgütler önce Solís’in şiddet gördüğüne dair yalan haberi yaymaya çalıştılar. BBC(14), New York Times(15) gibi yayın organlarının desteklediği bu yalan bilginin kaynağı olarak sunulan, Denis Solis’in kendi Facebook sayfasından yayınlandığı olay anı videosunda ise trajikomik şekilde şiddet görüntüsü bulunmuyor(5).

San Isidro Hareketi’nin bir diğer manipülasyon hamlesi Kasım ayı sonlarında, Meksika’da ikamet eden Küba vatandaşı Carlos Manuel Álvarez Rodríguez bu süreci desteklemek amacıyla ülkeye giriş yapması oldu. O sırada Küba, Dünya Sağlık Örgütü’nün yeni korona virüse ilişkin erken uyarılarına referansla, uluslararası sağlık kontrolü önlemleri kapsamında ülkeye giriş yapanlarla ilgili yeni bir yönetmelik yayınlamıştı ve sınırlarda (limanlar, havaalanları ve marinalar) hastalığın kontrolü amacıyla tarama ve test sonucu beklenen 5 günlük bir ev karantinası uygulamasına geçmişti(6). Eyleme destek amacıyla gelen hareket üyesi Rodríguez, PCR sonucu pozitif çıkmış olmasına rağmen 5 günlük karantina sürecine uymayarak San Isidro mahallesinde ev kiraladı. Sağlık protokolünü ihlal eden Rodríguez’e 26 Kasım Gecesi Küba sağlık yetkilileri tarafından kaldığı eve müdahale edildi. Bu müdahale görüntüleri de insan haklarına saldırı olarak Hareket tarafından yayınlandı; ve yine görüntülerde şiddet, hatta polis dahi bulunmamakta(7).

Aralık ayında Hareket üyelerinin sözde açlık grevine başlaması ile tüm dünya basını gözlerini mahalleye çevirdi. Trump ve çevresi, Solís sürecini ve hareketi desteklediğine dair tweetler attılar. Küba’nın “avakado grevi” olarak tanımladığı sözde açlık grevi ekibi, 4’ü San Isidro Hareketi üyesi olan 14 kişi ve onları destekleyen 100 kişilik küçük bir grup tarafından yürütülürken BBC binlerce kişi sokakta isyan ediyor “mesajıyla” süreci çarpıtarak haberleştirdi(14). Hemen ardından, Küba Hükümeti ulusal kanalında Solís’in itiraf görüntüleri yayınlandı. Solís, Küba’da gerçekleştirilen saldırılarla ilişkili şiddet eylemlerini finanse eden Miami merkezli bir terörist grubun parçası olduğu kanıtlanan José Luis Fernández Figueras(8) gibi kişilerle bağları olduğunu(9) ve bu sansasyon habere özel 200 $ para alması vaadinde bulunulduğunu itiraf etti(3).

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, apaçık bir saldırganlık örneği olarak San Isidro Hareketi’ni destekleyen açıklamalarda bulundu(10). Artan ilgiyi takiben, Uluslararası Hukuk ihlali olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı, Küba’da insan hakları ihlali olarak iddia edilebilen adımları haklı çıkaran, hükümeti devirme projeleri için bir milyon dolar dağıtacağını açıkladı(1). Bu temel hukuk ihlali karşısında hiçbir ülke herhangi bir tepki göstermedi. Ardından 32 yaşındaki Hareket lideri sözde grevci Luis Manuel Otero Alcántara, kendi isteğiyle Küba’nın ücretsiz Manuel Fajardo Klinik Cerrahi Üniversite Hastanesi’ne başvurarak grevini durdurdu(9).

14 kişilik bu küçücük grubun sözde düşünce özgürlüğü olmadığı için başlattıkları ve kendi istekleriyle durdukları açlık grevi talepleri, bir anda ülke genelinde ekonomi politikalarını içermeye başladı: 1) Polis tarafından gözaltına alındıktan sonra kaybolduğunu iddia edilen, ardından ulusal kanalda itirafları yayınlanan, sağlık durumu yerinde olan fakat sansürlenen bir sanatçı olarak sunulan Denis Solís González’in serbest bırakılması, 2) Trump yönetiminin uygulamaları ve abluka nedeniyle zorunlu hale gelen, Covid-19 pandemisiyle ağırlaşan koşullarla mücadelenin önemli aracı olan ve saatlerce süren oturumlarda amacı ve boyutları şeffafça açıklanan yeni para politikasının geri çekilmesi. (Yeni ekonomik duruma dair detaylı bilgiyi bu bağlantıdan okuyabilirsiniz.)

Bu ilginç tiyatronun arkasında yer alan ABD hükümet yetkilileri, Havana’daki olaylarla suç ortaklığı konusunda gerek basın gerek sosyal medya açıklamalarında hiçbir şeyi saklamadılar. Trump ve Pompeo’nun açıklamalarına ek olarak, ABD Dışişleri Bakanlığı Batı Yarımküre İşleri Bürosu müsteşar vekili, ablukanın ateşli bir destekçisi olan Michael Kozak, Küba karşıtı sicili iyi bilinen Florida Cumhuriyetçi Senatör Marco Rubio, OAS’ın(Amerikan Devletleri Örgütü) genel sekreteri Luis Almagro, San Isidro Hareketi’ne destek veren açıklamalarda bulunmaya devam ettiler(3).

Küba bu tiyatroyu nasıl yönetti?

ABD ablukası tarafından petrol sevkiyatları engellenen, maliyetleri arttırılan, ticaret ve fon transferleri engellenen Küba, pandemide ve uluslararası krizde kimseyi yalnız bırakmayarak hem yoksul hem de zengin ülkelere 53 tıbbi ekip göndererek, kendi ilaçlarını ve aşılarını yaratarak yanıtladı.

Küba ilk olarak tüm süreci şeffaf şekilde, basılı ve görsel yayın organlarından halka aktardı. Ardından Solis’in itirafları geldi ve Küba tüm ilişki ağını deşifre etmeye devam etti.

Örgütlü mahalle halkı ise bu yumuşak darbe ile ön plana çıkan mahallede, Aralık Ayında kültürel bir mozaiğe dönüşen bir etkinlik gerçekleştirdi. Eski Havana, La Moneda Cubana projesi, Mutfak Federasyonu, Cubapaladar dijital projesi, Barmenler Derneği ve San Isidro mahalle topluluğu tarafından dayanışma ile organize edilen etkinlik, Havana’daki 501 yerel yemeğin Paula Caddesi’ne yayılmasıyla lezzet şölenine dönüştü(12).

Öte yandan Küba’dan genç sanatçılar ve entelektüeller bu saldırgan süreçte ülkelerini yalnız bırakmayarak sosyalizmi savunmak, hareketi ve destekçilerini kınamak için “Tángana en el trillo” (Sokakta Coşku) adıyla bir konser mitingi organize ettiler(13).

Süreç, Küba’da her zaman olduğu gibi diyalog ile çözüldü. Kasım Ayı sonunda Hareketin adadaki genç entelektüellerde ve sanatçılarda yarattığı endişelerle ilgili olarak, Kültür Bakanı Yardımcısı Fernando Rojas Kültür Bakanlığı Genel Merkezi önünde yaklaşık 4 saat süren toplantıda protestocularla bir araya gelerek demokratik katılım yaklaşımıyla onları dinledi. Önerilerin sunulduğu, kurumların çalışma ve üyelere hizmet etme şeklinin aktarıldığı, kanun ve hakların uygulanmasına ilişkin genel soruların yanıtlandığı toplantı Rojas’ın sözleriyle “kolektif katkının hâkim olduğu yapıcı bir ortamda”(2) sonlandı.

San Isidro süreci, ABD’nin Küba’ya karşı yürüttüğü hain müdahalelerin ne ilki ne de sonuncusu olacak. Küba, 60 yıldır olduğu gibi ABD müdahalesine boyun eğmiyor ve bizlere insana yaraşır bir yaşamın mümkün olduğunu göstermeye devam diyor.

Kaynakça 

  1. http://www.granma.cu/cuba/2020-12-06/cuba-condena-nueva-convocatoria-de-eeuu-para-subversion-y-alteracion-del-orden-en-la-isla-06-12-2020-09-12
  2. http://www.granma.cu/cuba/2020-11-28/en-vivo-desmontan-en-la-farsa-de-san-isidro-en-la-tv-nacional-de-cuba
  3. http://en.granma.cu/cuba/2020-12-01/whos-behind-the-anti-cuban-show-in-san-isidro
  4. http://en.granma.cu/cuba/2020-12-02/san-isidro-the-latest-episode-of-the-imperial-reality-show
  5. https://www.facebook.com/denis.solisgonzalez.5/videos/790464094872551/?t=285
  6. http://www.granma.cu/cuba/2020-11-20/ministerio-de-salud-publica-informa-procedimientos-de-control-sanitario-internacional-para-viajeros-20-11-2020-09-11-28
  7. http://www.granma.cu/cuba/2020-11-27/actuan-autoridades-sanitarias-de-cuba-contra-violacion-del-protocolo-de-salud-para-los-viajeros-internacionales-en-san-isidro-la-habana
  8. http://www.granma.cu/pensar-en-qr/2020-11-24/quien-esta-detras-del-show-anticubano-en-san-isidro
  9. http://www.granma.cu/cuba/2020-12-01/cuba-desclasifica-informacion-sobre-acciones-terroristas-organizadas-desde-eeuu-contra-cuba-01-12-2020-22-12-37
  10. http://www.granma.cu/mundo/2020-11-26/el-gobierno-de-ee-uu-nunca-ha-apoyado-al-pueblo-cubano-26-11-2020-01-11-07
  11. https://sol.org.tr/gelenek/kubada-yeni-ozel-donem-ekonomideki-duzenleme-ne-anlama-geliyor-19292
  12. http://www.granma.cu/cuba/2020-12-20/san-isidro-en-revolucion-20-12-2020-23-12-42
  13. http://www.granma.cu/cultura/2020-11-29/tangana-en-el-trillo-jovenes-en-cuba-realizaran-concierto-en-defensa-del-socialismo
  14. https://www.bbc.com/news/world-latin-america-55098876
  15. https://www.nytimes.com/2020/12/09/world/americas/cuba-protest-san-isidro.html